İstanbul'da her ayakta ön plana çıkan birer atım var, bu şekilde olunca beklenti de büyüyor çünkü kelime seçimlerim yıllardan beri biraz iddialı ve bu da çoğu kişide 'her ayakta her ön plana çıkardığı at kazanacak' beklentisi oluşturuyor.
Fakat benim açımdan en doğru yerde iki tanesi gelse yeterli, sizleri bilmem :)
Bu ön plana çıkan safkanlardan özellikle yoğunlaştıklarım ise ilk iki ayakta.. Kurgumun kaderini tamamen ilk iki ayağa bırakacağım.






OĞLUM BARAN: Buradaki atlarla gücünü, ciğerini, mücadele özeliğini mukayese dahi etmeyeceğim.. Sadece ERAYHAN ile kıyaslarım ama o da çimci..
OĞLUM BARAN 2016'nın sonlarında yakaladığı çıkışı, 2017 boyunca sürdürdü ve uzun mesafeli sentetik yarışların değişilmez ismi oldu..
Startı ağır alıyor, bazen yarış boyunca teşviklerle gidiyor ama hiçbir yerde mücadeleden düşmüyordu.
Kazandığı en son yarışı hatırlayın, düzlük boyunca içeriden sprint yapmış, Kocakaya'lı ASLANPARÇASI ile yanyana gelmiş ve ona hiçbir yerde teslim olmamıştı.
Bir sonraki yarışı ise bugün için kendisini 'sağlam banko' yapıyor bana göre..
ŞAHİNTER, RODOSTO, AKSAKAL ve KARAYÜREK..  İşte bu atlarla başa baş müacdele edip, son 200'lere kadar kazanırda olan ancak daha sonra gerilemese de 5.olabilen safkan.. 56 kiloymuş, yani bugün start alacağı sıklette..
Ondan sonraki yarışı ise tam bir hayal kırıklığı ama bahanesi var; tam 7 boy startta kalıyor ve deparlanma falan derken grubun 10 boy gerisinde kalıyor.. Üstelik bu yarışında 59 kg.. Enseye basmasını anlarım..
En son yarışında ise elde edeceği derece umrumda bile değil açıkçası.. Bir at önceki yarışında ilk kez bu kadar geç çıkıyorsa, en son yarışındaki start çıkışı çok ama çok önemlidir.. Korktuğum olmuyor ve OĞLUM BARAN her zamanki gibi ağır alıp 3.4.lükte konumlanıyor..
M.P.Demir daha üç hafta önce bu şekilde çıkartıp en iyi yeri aldıysa, bugünkü yarışta 10 boy kalması tamamen talihsizlik olur..
Herneyse, ERAYHAN'ın tek başına liderliği alacağı, en fazla ise PRATİK NEVZAT'ın 2.likte gideceği yarış bir hayli ağır tempoda geçecektir..
Yarışın son 1000 metresinden itibaren teşviklerle olduğu yerde sayıyormuş izlenimi verecek olan OĞLUM BARAN, yarışın hiçbir yerinden kopmayacağı ve sonlarda en diri at pozisyonunda kalacağı için bence kazanacak..
BANKOMDUR..















AKSAKALLI: Dört kere koşmuş ve hiçbir yarışında beni etkilememiş bir attan uzun uzun bahsedeceğim sizlere..
'Berkay beğenmediğin atı neden tek yazıyorsun' diyenler olabilir, şöyle açıklayayım:
Ben çalışmama numara sırasından başlıyorum, bu bazen avantaj bazen de ciddi dezavantaj oluyor.. Eğer çok konsantreysem bunu avantaja çevirebiliyorum.
Şöyle ki; ilk çalışmaya başladığım AKSAKALLI için düşüncelerim son derece olumsuz diyelim.. Sonraki at hakkında da, ondan sonraki at hakkında da sürekli olumsuz düşünlere sahibim..
Git gide çıta düşüyor ve çalışmanızın sonlarına yaklaştıkça, aşağılarda biraz bile nötr olduğunuz atın iyi olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.. Oysaki en başta izleyip beğenmediğiniz atları ilk başta kıyaslayacağınız herhangi bir rakip olmuyor..
Çalışma ilerledikçe AKSAKALLI mı daha vasat yoksa, atıyorum GRAND DUKE mi bunu çözememeye başlıyorsunuz..
İşte bu yüzden, 'kötünün iyisi' ni bulmaya çalıştığım her yarıştan biraz korkarım..
Bugünkü yarışa gelince; AKSAKALLI çim pistte Hışman'la bana ilk başta çok kötü gelen yarışlar yapıyor.. Oysaki tüm çalışmam bitip AKSAKALLI'nın bu çimlerini tekrar izleyince 'bu at hepsinden üstün aslında' diyorum..
Zira RUN AND WIN ve TAYYİPHAN gibi iki kısa mesafe şampiyonundan uzak yemesi çok normal.. Sonraki yarışı ise ağır çim, ölçü olmasa da kötü koşmuyor.
3 ay ara verip sentetiğe çıktığı ilk yarışı baya baya vasat, son yarışı ise vasat olmasa da iyi değil..
Ancak dikkat edin, git gide üzerine koyuyor ve birtakım açıklarını kapatıyor..
Hepsini geçtim, bu yarışın favorisi CESİHAN'dan o beğenmediğimiz haliyle bile neredeyse 1 saniye daha iyi derece yapıyor..
Tüm bunlara ilave olarak; yarışta bir tane bile kaçak at göremediğim gibi ( ilk kez koşacakları bilemiyorum ) çoğu da starttan berbat çıkıyorlar..
Mesela DIDACTIC çok kalıyor, WOLF STORM başlamıyor, UÇANOK kalıyor, LA CHIFFRE kötü çıkıyor, İZZETAĞA berbat başlıyor ve adapte olamıyor, BLACK FORCE deparlanamıyor ve hatta CESİHAN bile teşviklerle ön grubun arkasında zar zor yer edinebiliyor.
Benim tanıdığım Hışman, eğer ilk kez koşacak atlardan herhangi bir tanesi seri falan değilse, teşviklerle başlayıp kafayı alır ve temposunu belirler..
Düzlük boyunca da yapacağı seri ama vasat sprintiyle hiçbir rakibine teslim olmaz..
AKSAKALLI alternatif bankomdur..

Rakipleri; GRAND DUKE , DIDACTIC, CESİHAN, HIGH CAT şeklindedir..













KING OF ROCK: Bu yarışta bu atı tek yazacak cesaretim yok ve bence iyiki de yok çünkü satış koşusu ve güzelim programı ne koşacağı belirsiz bir ata bırakmak istemem..
Her şeye rağmen bu grubun, sentetik pistteki uzak ara en iyi atıdır.
Önde MY BABOŞ, DYMAXION, ASLANPARÇASI, WILD OF WESPORT ve geç çıkmazsa QUAVIY gibi atlar olacak..
Koşu ölüm temposunda geçmeyecek belki ama rolanti tempoda da geçmez diye düşünüyorum.
İlhan Güçlü formasıyla değil, bir akrabalarının adıyla koştuklarından beri hiçbir atları kötü koşmadı.. Ben KING OF ROCK'un sağlık durumunun kötü olduğunu da sanmıyorum.. Zira son yarışında ZAFER ATEŞİ ve BAYBAŞKAN'a yapabilecek bir şeyi yoktu, hatta onların yanında bile istekliydi diyebilirim..
Tam da mesafesinde yarışacağından ( geçen sene 1400'de PARDINOya yetiştirememişti ) ben pistin en dışından etkili bir bitiricilik bekliyorum.
Yorumum kafasına yatanlar için ideal bir seçenek olabilir.

Bu yarıştaki bazı olmazsa olmazlarım ise; MY BABOŞ, WILD OF WESPORT, BIG MAN başta olmak üzere, YİĞİTER, DYMAXION, BELEKİ, ATEŞİM, QUAVIY, PERFECTUS, LUSINGA şeklindedir..












INDIAN DADY: Tam anlamıyla sağlıklı olduğunu ve yarışını yapacağını bilsem şu 1200'cü, öve öve bitirilemeyen ve bugün de muhtemelen Karataş'ın tercihinden dolayı favori çıkacak RUN AND WIN'in yanında seve seve tek önerirdim kendisini ama şüphelerim var..
Son yarışına biraz eksik işlerle katılan ve birtakım sıkıntılarıyla boğuşan safan buna rağmen kalitesine yakışır bir performans sergiledi.
Hazır VALENCIA'yı yakalayamadı belki ama oldukça zorladı..
Karataş RUN AND WIN'ı tercih etmiş çünkü INDIAN DADY için çim pistte bir gelecek yok.. Sentetik ve kaba kumcu olduğunu düşünüyor olmalı..
Eğer iki atın gücünü ve dayanıklılığını kıyaslayacak olursak saçmalarız çünkü RUN AND WIN seri adım yapısına sahip dayanıksız bir at iken, INDIAN DADY ise fuleli ve ağırkanlı yapısıyla çok daha dayanıklı..
Benim daha güçlü ve dayanıklı atı sevdiğimi bilirsiniz ama ne yazık ki devir değişti.. Geçen sene Gazi'yi kazanan atı gördünüz işte, tamamen seri adım yapısıyla, PERSHING ve FINESSE'ye göre daha dayanıksız olmasına rağmen yanına sokmadı.
Artık hızlı atlar daha çok iş yapıyor.. Çünkü hem dayanıklı, hem uzun aksiyonlu hem de hızlı atlar kalmadı.. ANATOLY gibi, RENK gibi..
O yüzden RUN AND WIN'e kafayı takmayacağım, bu ayağı iki at geçeceğim..
Gönlüm tabii ki INDIAN DADY'den yana.. Bakalım dayanıklılık mı yoksa hız mı kazanacak..












GECEKONDU: Bir tane bile elle tutulur at bulsam direk bu safkandan vazgeçip ondan bahsedeceğim ama yok..
Bu yarışı görene kadar ömür boyu maiden kalır, kendisine geçilecek atlar bulur diye düşündüğüm bir attı GECEKONDU..
Yarış içerisinde jokeyinin talimatına uyan, çok iyi yer tutan ancak iş teşvikten sonraki vites arttırmaya gelince yokları oynayan bir safkan..
O yüzden çoğu maiden yarışında 1.ye ciddi anlamda rakip olamamıştır bile.. Dikkat edin 2.3.lüklerinde hiç önündenki atı zorlayamadı.
Şimdi böyle bir ata H.Karataş atlar, aşırı uygun bir grubu da yakalar biz de uzak farkla kazanışını izlerken sinir oluruz ama yapacak bir şey yok..
Kötü atlar, kötü jokeyler , kötü idman programları vs derken aralarından kötünün iyisi çıkıp kolay kazanırsa söylenmeye hakkımız yok çünkü işimiz bunu analiz etmek zaten..
Önüne iki üç kaçağı alıp bariyerde en iyi yerde, 3.4.lükte gidecek, düzlükte de hiçbir yerde arttırmayacak ama gerilemeyecek de..
Yoklukta 1.lik bekliyorum..
Her şeye rağmen benim banko olarak güveneceğim bir at değil ve son 100 metreye 5 boy önde girse bile duracağından umutlu olacağım bir attır.

Rakipleri şablonumda olacak..
















MAVRA: Kaderi tamamen HERAKLES ve B.Çığla'nın ellerine kalmış..
Gruptan bariz üstünlüğü bulunuyor, sentetiği seviyor, aslında aprantisiyle de uyumu var ancak gidişat kafa karıştırıyor..
HERAKLES normalde M.Hamedi ile 2.3.lükte kendi halinde gitme ihtimali olan bir at ama üç yarış önce tam da bunu yapıp 4.olmuşken, son iki yarışında kaçıp 2.ve 1.olmuş..
Tipik bir ilgili kafasındalarsa 'bizim at kaçarak daha iyi koşuyor' falan deyip padokta Hamedi'ye 'kaç' talimatı vereceklerdir..
Ama yok eğer MAVRA'yı iyi tanıyorlar ve kendi atlarının da illa kaçarak başarılı olacaklarını düşünecek kadar vasat değillerse işin rengi değişir.
Zira bu yarışta MAVRA'ya, HERAKLES dışında pres uygulayabilecek tek bir at dahi yok.. HERAKLES'in de dışarıda 2.3.lükte gitmesi demek, 1300'de MAVRA'nın şöyle bir grupta bomboş kalması demek ki o zaman kendisini yakalayıp geçmek sadece B.Çığla'nın hata yapıp yapmayacağına bağlı olur.. Çünkü MAVRA boş kalırsa bu atlara asla geçilmez.
Sizce iki ihtimalli gidişatta tek yazmalı mıyız yoksa riske girmemeli miyiz?
ÖZPAR , İZYAZ ve HERAKLES rakiplerdir..













ALTILI ŞABLONUM:

1.AYAK: 2
2.AYAK: 1 / 5,4,3,6
3.AYAK: 2,,3,11,9,4,7,5,6,13,14,10
4.AYAK: 3,5
5.AYAK: 4,11,9,8,7,6,2
6.AYAK: 1,,3,6,4




Not: Şablonum 13.00 gibi eklenecektir..