Ertesi günkü programa çok istekli ve moralli başlamamı sağladığınız için ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum öncelikle..
Güzel bir form yakaladık, günü karlı kapatmayı alışkanlık haline getirdik, kendi kendimize nazar değdirmeyiz umarım :)
Fazla dillendirmeden ve rehavete kapılmadan aynı özveriyle çalışmaya devam..
İstanbul'da da iddialıyım, normalde bir programda her ayakta ön plana çıkan birer at olunca sizlerin de beklentilerini büyütüyor ve başarısız tahmin vermesem bile başarısız gözüküyorum ama bugün de öyle bir program var ve ben yine stilimden şaşmayacağım.
Şunu yinelemekte yarar görüyorum, her ayakta birer attan bahsettiğimde hepsini tek tutmuş olmuyorum :) Eleştiriye tabi ki açığım ama bunu dikkate alırsanız sevinirim.
Zira bana göre bankom ve ön plana çıkarıp da tek vermediğim bir ya da iki at geldiğinde başarılı bir gün geçirmiş olmam gerekir.








ODDJOB: Taylığından beri, gerek eşgaline gerekse aksiyon yapısına hayran olduğum atlardan.. İtiraf etmek gerekirse biraz da aldandığım atlardan..
Çok daha iyi yerlerde olmasını beklerken, yaz sezonunda nal toplayan safkan böylelikle kışın boş yarışlarda koştuğunu göstermiş oldu bizlere..
Ben ODDJOB'tan yine de kolay vazgeçmedim ve çoğu Kv yarışta ön sıralarda önerdim.. Israrla da şunu savundum; 'bu at çok ağırkanlı, gücünü geç alıyor, çok önceden açılması, elde gelmemesi gerekir.'
Bu bahsettiğim biniş genellikle yapılmadı ama yapıldığı zamanlar da oldu açıkçası.. ODDJOB hiçbir zaman, hiçbir yarışında akışlı aksiyonlara sahip değildi, hızı her yerde aynıydı.. Dolayısıyla kazanması için önde emekleyen atlar olması gerekirdi.
Kış sezonunda sentetik pistte hazır olmayan rakiplerini yakalayınca, G.Bektaş idaresinde şahane bir yarış kazanan ODDJOB sırf daha uzun sprinte sahip olduğu için kazandı..
Yoksa sprinti akışlı, ivmeli falan değildi.. Hayranı olduğum ODDJOB'u o gün yazmayarak ciddi bir hata yaptım ve kendimi de affetmedim.
Daha sonra 1200'e çıktı ve favorilerden biriydi.. Sanki benle konuşuyor ve bana ' potansiyelimi başından beri bilen sen bile beni yazmadıysan biz ölelim' der gibiydi ve aramız da limoni olmuştu resmen..
Ben ODDJOB'a 1200 metre mesafe çok kısa, gücünü alamaz diye yine yazmadım.. Yanılmadım da ama ODDJOB harikulade bir yarış yaptı yine..
Daha düzlükte sprinte başlayan bir at normalde hızlanır ara kapatır falan ama ODDJOB her yerde eşdeğer hızdaydı..
Son veremeyen GADDARA, LİRA LİRA gibi kısa sprinterler yavaş yavaş tükenmeye başladıkları için ODDJOB hızlanmış gibi gözüktü ve sırf diğerleri gerilediğinden fotoya diri girdi..
Bu yarışta ise anormal derece rolanti bir tempo olacak.. B.Averbak safkanı en gerilerde götürmüyor, 5.6.lıkta gidip daha düzlükte başlıyor.. Çok da doğru yapıyor çünkü dediğim gibi hadi dediğinizde bir süre cevap vermeyen, son 200'de tamamen gücünü alan ama buna rağmen ivmelenmeyen bir at..
Bu anlattığım tarzda bir at da, tam da 1500'de, sıkleti hafifken ve tüm rakipleri 1200-1400'cüyken gelir :)
ODDJOB benim çok daha ön planda tuttuğum isimdir..


TEEN WOLF başta olmak üzere, ALTIN AKAR, MASTER PATRICK , KING OF ROCK, GADDARA,  TOLGAHAN daha sonraki sıralamamdır..














KOBRA - CARUSO: Burada tek bir attan değil, iki attan bahsedeceğim..
Hayatının ilk startında ciddi bir adapte sıkıntısı çeken ancak sonlarda kanatlanarak gelip herkesin dikkaini çeken KOBRA, sonraki yarışında da sprintine kalkmakta çok gecikince fotoya dolu girmiş ama 5.olabilmişti.
En son yarışı ise 2000 metre mesafeydi ve kendisi gibi ağırkanlı ve mesafe isteyen URLA FIRTINASI'na, ondan daha dolu girmesine rağmen kaybetti.
Bugün üzerinde kantarmasını çok seveceğini düşündüğüm G.Kocakaya var.. Ya ismini duymayız ya da en dışarıdan öldürücü bir sprintle fotoya uzanır.. Net favorimdir.
Şayet bu yarış 1200 olsaydı sizlere kesinlikle banko önereceğim isim CARUSO olurdu..
İstese en kral kaçak ata kafayı vermeyecek sürate sahip olan CARUSO son yarışında stili dışı koşmasına ve biraz da uzun mesafeye rağmen son metrelere kadar 2.lik mücadelsinin içerisindeydi..
Evet belki çok tükendi ama bu atı liderliği alamadığı ya da almadığı bir yarışta, hele de 1500'de hiç kaale almamak gerekir.
Tüm bunlara rağmen bugün şans verilen GECEKONDU'dan daha iyi bir performans sergiledi bence..
Bugün stilinde herhangi bir rakibi olmadığından, son haftaların formsuz jokeyi F.Yüksel idaresinde idareli gibip hiçbir rakbine sprint şansı tanımayabilir.
Zira KOBRA'nın tam da yetiştiremeyeceği at tipi olabileceğini düşünüyorum.

Daha sonraki sıralamam şablonumdadır..









Üçüncü ayakta; bana göre REİSOĞLU da AKKULA da uzun mesafeyle alakası dahi olmayan, son derece kısa sprinterler..
Dayanıklı yapıya sahip değiller ve mücadeleden de nefret ediyorlar ancak bu tip uzun mesafeli sentetik pistteki yarışlar zaten 400 metre koşulduğu için bazen çok bir şey farketmiyor.
Zaten arap atlarında da çok fazla mesafeyi göz önünde bulundurmamak lazım..
Yani anlayacağız tam REİSOĞLU ve AKULLA'ya sallayıp, BİNBİR'i ve ŞENALP'i öne çıkaracaktım ki dört atı ayırmamak gerektiğini farkettim :)
Gidişat olarak da şunu söyleyeyim; az atlı yarışlarda hele de atlar kendilerini biraz ispatlamışlarsa, iki üç sene önceye kadar gidişat falan nedir bilmeyen adamın bize bile kılıç çekecek kadar fikri varken, bırakalım da jokeyler şu yarışta kaçak at olmadığını ve rolanti geçeceğini analiz etsinler :)
Söyleyeceklerim bu kadar..









VALENCIA: Bu safkan çok belli ki önümüzdeki yaz sezonuna hazırlanıyor ama bu yarışı kondisyon geliştirmek amaçlı görmemiş ve baya baya iyi hazırlanmış..
INDIAN DADY'nin sıkıntılarından dolayı geri alındığını yakından biliyorum.. PENDRAGON da bitik ŞEKER HANIM'ı yakalayamıyorken  VALENCIA'yı tek yazmak çok mantıklı geldi aslında..
Zira KARA HİSAR ve YELYARAN kamçı sopa gitmezlerse VALENCIA'ya 'buyur al kafayı' demiş olacaklar.
Bu safkan çok güzel bir hazırlık dönemi geçirmişken, önde de bomboş kalırsa bence yakalanmaz..
Her şeye rağmen zır çimci olan bir ata banko olarak güvenmeyeceğim..
Yanına, sorunları halledilmişse çok daha güçlü bulduğum INDIAN DADY ve hiç beğenmediğim bir isim olsa da tamamen rakiplerinin ara vermiş olmalarından istifade edecek olan PENDRAGON'u yazıyorum..












HARD GOLD: Aslına bakarsanız bu safkana 1500'de güvenmeyi istemezdim ancak yarışa çalıştığımda çok çok ön plana çıktı ve yazmadan edemedim..
En son yarışında bir kaçağı önüne alıp 2 giden ve Furkan'ın kusursuz sürüşüyle temiz bir yarış kazanan HARD GOLD bugün 100 metre uzayan mesafede yarışacak ve mutlaka da sprint yitecek.
Fakat öyle idareli gidiyor ki, bu yarışta da GINA MONTANA'yı ve LADY DERYA'yı önüne alıp arkalarında 3.lüğe yatacaktır.
Düzlüğe tuta tuta çıkacak olan HARD GOLD 200'den sonra teşviklere cevap vermeyip durmaya başlayacaksa da bence sprintler kendisini yakalamaya yetmeyecektir..
Alternatif banko adayımdır.

YAĞMURUN FISILTISI, AYZA, LADY DERYA rakiplerdir.















SURROGATE: İlk yarışlarına çok hazır giren eküri olarak yakın zamana kadar sadece A.M.Kaya ekürisini bilirdik ancak son yıllarda Aracı ekürisi adeta domine etti.
Çıkardıkları tayların çoğu şampiyon adayı olurken hepsi de keyif verdi.
Süratli atları bir başka, uzuncu ve dayanıklı atları bambaşka..
SURROGATE ise koşmakta biraz gecikmiş olsa da ilerisi için umut vaat eden müthiş taylarından biri..
İdman pistinde safkanı izleyince tüylerim diken diken oldu desem abartmış olmam emin olun..
Çoğu sorunlu ve starttan geç çıkan atların bir araya geldiği bu yarışta, müthiş idman görüntüsü ve durumuyla SURROGATE'nin, jokeyi el sürmeden 1.liğe uzanmasını bekliyorum.
Günün yıkılmaz kalesidir..









ALTILI ŞABLONUM:

1.AYAK: 8,,,6,,5,1,2,3,11
2.AYAK: 7,2,,12,8,13,10,4,1
3.AYAK: 4,1,5,2
4.AYAK: 6,,1,3
5.AYAK: 8,,11,1,10
6.AYAK: 10


Tek tekli oynamak ve şablon fiyatını düşürmek istiyorsanız birinci veya ikinci ayağı iki atla geçmek en mantıklısı..
İki tekli oynamak isterseniz de SURROGATE ile birlikte, ODDJOB - VALENCIA ve HARDGOLD üçlüsünden birini seçerek kurgu oluşturabilirsiniz.
İyi şanslar..