Birinci ayağın çok fazla değerlendirilecek bir yanı yok aslında.
Giriş cümlemde de bahsettiğim gibi az at yazsanız yatacağınız, çok at yazsanız favorinin geleceği türden bir koşuydu, öyle de oldu.
BONJOUR EL SAMAWI'nin bu kez etkili olamayacağını düşündüm ancak rakipler o kadar bitiklerdi ki, arap atında 'form' bir kez daha tüm faktörlerin önüne geçti.
Dikkatimi çeken başka bir performans olmadı.



İkinci ayakta; çok güzel bir eküri taktiği izledik, KOŞANASLAN bazı ekürilerin artık yapmayı tercihlediği gibi değil de bayağı bayağı fedailik yaptı ekürisine.. Biliyorsunuz artık çoğu at kendine koşuyor.
KARAGÜL CAN çimde önde bomboş kaldığında, 1400'e kadar çok iyi yarışlar yapacaktır önümüzdeki sezon, bu tempolara rağmen iyi koştu bence yine de..
SADEKAR ise sprintini zaten uzun sürdürebilen bir at olduğunu daha önce Özcan'a rağmen rahat kazanarak belli etmişti.
Çok da güzel yerlerde takip etti ve bunun da karşılığını aldı.
Burada KUPLAS ve ERSARRAF'ın performansları tabii ki dikkat çekici ama sürdürülebilir bir form yakalayacaklarını zannetmiyorum.
Sezonda KEREMŞAH'ın ve gün geçtikçe daha iyiye giden YENİÇAĞLI'nın da güzel yarışlarını izleriz.
 

Üçüncü ayakta; çok çok büyük bir hata yaptım OĞLUM DORUK'u yıkarak..
Zaten son yarışını uzun uzun anlatmaya gerek yoktu, G1'de 56 kg iken yakın ara bitirmesi çok şeyi anlatıyordu.
Böylesine güçlü ve uzun sprint yapabilen bir atın 50 kiloya düşmesi % 100 kazanacağına işaretti, bunu geç farkettim.
LEX TALLIONIS takıntısı ve WINNER MAN'in Ahmet'le olan değişimi biraz kafamı karıştırdı. Tabi bir de Nevzat'ın bu kadar akıllıca bir biniş sergileyebileceğine pek ihtimal vermemiştim.
Harika bir binişti, her yerde arttırmadı belki ama bu at yapısı itibariyle öyle her geçen metre fark açabilecek bir at değil zaten... Sabit hızıyla düzlüğün her yerinde, hatta düzlüğün de değil 800 metre boyunca sprint yapabilecek bir at.
Tabi bu yapıda bir atı kendisine çok daha rahat hareket alanı sağlayabileceği kilo ve mesafede yıkmam büyük saçmalık oldu..
Altılıyı da kesinlikle burada kaybettik.




Dördüncü ayakta; KATSU'nun bu kez kazanamayacağından neredeyse emin gibiydim ama CAPTAIN FANTASTIC şimdiye kadar sergilemiş olduğu yarışlarına göre hiç kazanacak izlenimi vermemişti.
Belki OĞLUM DORUK tek olsa, KATSU'nun da gelmeyeceğinden emin olduğum için bu atı ekleyebilirdim ama sizlere övebileceğim hiçbir tarafı yine de olmazdı.
A2 koşmuş olsa da performansları berbat ötesiydi çünkü.
Tamamen eksikleri giderilmiş, git gide iyiye gitmiş bir atın sregileyebileceği performanstı bu... Bunu da idman sürecine birebir tanıklık etmeden öngörebilmek mümkün değildi.
KATSU yine de iyi koştu, TEMURKHAN kısacık sprinti olduğunu gösterirken, bu tempolara çıkmaması gereken OLIGARCH ise buna rağmen hayal kırıklığıydı.




 

Beşinci ayakta; 'nereye gidiyorsun arkadaşım? ' dersem sanırım özetlemiş olurum.
Hayatının üçüncü yarışına çıkan vasat bir maiden tayı ile İngiliz süratlerine çıkmak da neyin nesi anlamadım.
Salı günkü MODA - DİLSU ve MAHSUL performansları zaten berbat ötesiydi, RAGNER'le de bunu devam ettirdi A.Sözen.
ÖZTAHA rahat kazandı o ayrı konu ama ekmeğine bu kadar yağ sürersen 5 boyluk farka da şaşırmaman gerekir.
Uzun vadede başarılı olabilecek taylar değiller.





Son ayakta ise; iki atın, daha doğrusu iki gelecek vadeden binicinin güzel kapışmalarını izledik.
EL PROFESSOR Aracı ekürisinden çıktıktan sonra kötü yarışlar yaptı ama bugün rakipler de uygun olunca kalitesini gösterdi.
Bunu sürdürebileceğini zannetmiyorum o ayrı..
MADMEN ise net bir 1400 atı, zamanla 1600 ve hatta 1900'ü de yapacak ama ideal mesafesinin 1400 olduğu çok net.
Görkem çok doğru yerlerde gitti, zamanında yürüdü, her şeyi doğru yaptı ama fotoda kaybetti. Kazanan kadar başarılıydı.
Geriden radarıma takılan hiçbir at olmadı.




 

Günün en etkileyici performansı: YELLOW LEGEND

Günün en hayal kırıklığı performansı: OLIGARCH

Günün en etkileyici jokey performansı: GÖRKEM ÖZÇELİK ( YELLOW LEGEND ) - NEVZAT AVCI ( OĞLUM DORUK )

Günün en kötü jokey performansı: AKIN SÖZEN ( RAGNER )