Bursa ilk ayakta HALO DAYI bizi kurtaran isim oldu..
Çok uzun süredir 1.lik yüzü göremeyen AS DE COEUR çoğu rakibinin yokları oynadığı yarışta HALO 'ya saldırabilen tek isim oldu.
O gelişle, direnci düşük olan HALO DAYI 'yı geçmesi gerekiyordu ama at o kadar kötü durumda ki buna dermanı yoktu..
AS DE COUEUR bu yarışı kazanamadıysa bundan sonraki yarış hayatında zor 1.olur.
QUICK KEY bir sorunu varmış gibi koşarken, HEPBİRİNCİ bu grubun atı olmadığını kanıtladı.
Dikkate değer bir performans yoktu, sadece ÇAKIRDAĞLI 'yı beğendim ama o da sık koştuğu için sonraki yarışında bekleneni veremeyebilir.




İkinci ayakta; beni çok heyecanlandıran bir bankoydu TAHİR BABA çünkü banko önermeye karar verdiğimde oldukça cazip konumdaydı..
Yarış içerisinde her şey istediğim ve düşündüğüm gibi oldu.. ORTAYLI 'ya KIVRAKTAY press uygularken, 4-5 yer tutan TAHİR BABA düzlükte ve bilhassa son 200'den sonra öyle ezici koştu ki 'sabaha kadar koşsam geçilmezdim' mesajı verdi. Bizi de gururlandırdı tabi.. 
Bu arada bu at bir iyi bir kötü koşan atlardan değil, doğru yarışlar seçilirse üst gruplara da çok rahat kafa tutar ve seri yapabilir.




Üçüncü ayakta; bariz bir hatam vardı o da sağlık durumunu hiç beğenmediğimi belirttiğim ve her şeyiyle 'beni geriye alın' diye bağıran bir KEŞİFTAY'ı yazmak , yerine AYDERLİTURBO'yu yazmamaktı..
Bence Tolga da hata yaptı, SALUKİ'nin arkasında 2.likte kalsaydı bu yarışı AYDERLİ kaybetmezmiş.. Çünkü POLATLI düzlükte 100 metre aktıktan sonra durdu.. Yani POLATLI tabiri caizse sürüne sürüne kazandı ve bizi kurtardı.
AKILSELİMSİN'de bariz sorun var, KEŞİFTAY'ın durumu zaten ortada, SALUKİ ise yarış içerisinde  huzursuzdu..


 

Dördüncü ayakta; YELTAY'a binen S.Boyraz ESER tehlikesinin farkında olduğu için en baştan niyeti rakibiyle inatlaşmamaktı.. Bir bakıma doğru ancak bu kadar iyi çıkmışken YELTAY'ı bu kadar da temposunun altında koşturmak son derece yanlıştı.
Safkan belki de hayatında ilk kez bu kadar düşük tempoda başladı ve dışarılara falan saptı..
SİNOPLU MERVE son derece sağlıklıydı ama erken yürümesi ekürisi MEHTAR'ı devreye soktu.
ASLANSOYLU o kadar güzel ve doğru yerlerde gitmesine rağmen berbat koşarken, TUNÇ SİPERİ ise fena değildi.
Diğer çoğu at topluca greve çıkmış gibiydiler; 'artık dinlenmek istiyoruz' ..




Beşinci ayakta; görüp görebileceğimiz en kalitesiz yarışlardan biriydi.. Bu yarışı izninizle değerlendirmek bile istemiyorum.
TATLIÇAĞ ilk ve muhtemelen son 1.liğini aldı, gerisini siz hesap edin.




Son ayakta da beşinci ayaktakinden farklı bir durum yoktu.. Bir ara mesafe 1200 diye FINISH HIM'i tek düşünmüştüm, iyiki de iki tekli kurmamışım.
Bu arada sakın LIGNIN ENERGY 'in güzel kazandığı düşünülmesin, emekleyen atların yanında sert gelmiş gibi gözüktü sadece.. İlk yarışında ve hatta bundan sonraki yarış yaşamında nal toplayacaktır.
FATHER PEARL daha ekonomik sürülse kazanan isim olurmuş.
Bu yarış, bir atı takibe almak açısından değil de tüm atları silmek için güzel oldu..




Sonuç olarak altılıyı bulduk ama hakkı bu değildi tabi.. TATLIÇAĞ ve LIGNIN ENERGY ikramiyeyi düşüren isimler oldular.
Yine de boş geçmemek güzeldi ama artık ömür boyu çok sürpriz bir banko veremeyeceğimi hep birlikte ve bir kez daha görmüş olduk..





İstanbul'a gelince;


FINAL DANCE 'ye bugün methiyeler düzülmüş ama şimdiye kadarki en vasat performansıydı.. Ankara'daki yarışı da dahil ederek söylüyorum bunu..
3'lüye döndüğünde belki bu ağırkanlılığından biraz arınmış olur, zira bu hantal yapısıyla söylenildiği gibi işi çantada keklik falan değil bence..
Son yıllardaki en ilginç ve güçlü at olduğu ise tartılşılmaz..


İlk ayakta, biliyorsunuz Kocakaya hayranıyım ama ISLIKÇALAN'ı jokeyine rağmen yazma şansım yoktu..
Bursa'da olağanüstü biniş gelmesine rağmen düzlükte anormal derecede zıplıyordu ve benden kırmızı kartı yemişti.. Yani gözümden falan kaçmadı, bayağı bayağı 'gelmez bu at' diye düşünüyordum.
Pistin ağırlığından dolayı çoğu at olduğu yerde sayarken, GOOD WEW ise bildiğiniz gibi yine 2.liğe aboneydi.



İkinci ayakta; ULUDAZ'ın yanına benim kesinlikle at yazmamam gerekirdi ama tek bir teke baksın diye burada riske girmedim.
50 defa koşulsa kazanan değişmezmiş tarzı yarışlar ve performanslar vardır ya, işte onlardan biriydi..
Genelde son anda kazanan ve hatta son yarışında HAPPY TIME gibi vasat ata bile az farkla hakim olan ULUDAZ, 1200'e rağmen 3 boyla kazandı..
ŞPİLDAT tendon, SENSE EIGHT bariz sakat ( at sahipleri 'sakat' kelimesini sorunu bulunamayan veya çözülemeyen atları için kabul etmeseler de gerçek bu ) , GOLD POLAT bitik durumda, CAPTAINS KEY ise sadece sentetik..




Üçüncü ayakta; abi kardeş yine yarış öncesi derslerine iyi çalışmışlar ve tempoyu olabildiğince düşük tuttular.
Hem LEGA LADY hem JADORE fena da kısraklar olmadıkları için ikili yapmaları da zor olmadı.
Bu tempoda, bu pist koşullarında geriden sprint gelmesi olanaksızdı, öyle de oldu..
Buradaki hatam ise ROBERTA MIA 'ya sallayıp yine de kupona yazmaktı..
Bu arada bir parantez de favori ya da plase atları sonuncu yapma istatistiği tutulsa uzak ara 1.olacak olan Özcan Yıldırım'a..
FORLORN'u nasıl sonuncu yaptı, gerçekten tebrik ediyorum..




Dördüncü ayakta; LUNA LOVEGOOD 'un sert tempo yapmayıp 2-3 konumlandığı birkaç yarış var ve bu da onlardan bir tanesiydi ama sanki safkan istese de gidemeyecek gibi bir haldeydi.. Bir de dünyanın en kolay tempoda gidebilen atlarından bir tanesidir normalde ama üzerindekini dikkatlice izlerseniz, bir yüklenip bir ele alıyor, bir daha yükleniyor bir daha ele alıyor.. Bu at çok hızlı ama dayanıklı bir at değil, öyle olsa ilgilileri uzun koşarlar. O halde bu bize verdiğin bu komik ve izahı olmayan görüntü nedir? 
Dünyanın sonu gelse asla bir araya gelmemesi gereken şeyler vardır ya, ha işte onlardan biri de bence LUNA LOVEGOOD ve Özcan Yıldırım..
Yarışa dönecek olursam; yorum boyunca 3 yaşlılar şöyle 3 yaşlılar böyle deyip VALLEY'e yer açmamak tamamen hataydı.
Özellikle dişilerde kilo farkı ve yaş ( tabi bağlantılı ) çok belirleyici oluyor..
Ezici kazanan VALLEY bence sentetikte devam etmeli.
ÇİRÇUZ'u bir tık alt grupta kollayacağız, MELİNAM ise benim gözümde 2.oldu, geriye gitmemiş, sadece pistin yabancılığını çekti.




Beşinci ayakta; M.Çiçek'ten harika bir biniş izledik, keşke hep böyle akıllı binişler yapsa..
Önüne aldığı şansı bulunmayan bir attan kurtulması zaten kolay olacak diye hiç inatlaşmadı ve 2.likte gitti, aslında bir nevi önde boş kalmaydı..
Tempo hiçbir yerde süratlenmeyince, düzlükte ANGEL OF HONOUR'u o bahsettiğimiz ayaklarının adeta kayboluşuna tanıklık ettik..
500-300 arası bir anda vites arttırarak 3 boyu yaptı, 200'den sonra ise tükendi.. Yani yorumda da dediğim gibi 1600 uzun geldi ama o aldığı avanstan sonra sorunlu rakiplerinin zaten dermanı kalmadı.





Son ayakta ise; kazanan atı ve ve binicisi G.Bektaş'ı kutluyorum tabi ama MALALA bu yarışı hiçbir türlü kaybetmezmiş..
Çıkmaması gereken tempolara çıkıp FARMER GIRL ile inatlaşınca sonlarda durması kaçınılmaz oldu..
Bu arada 'kaybetmezmiş' diyorum evet ama bugünkü yarışı 50 kg ile kazanamadıysa bir daha da kolay kolay kazanamaz, kötü bir at.




Sonuç olarak bankomuz ve ikinci bankomuz olarak düşündüğümüz isim oturmasına rağmen 3'te kaldık.
İki tekli kursaydım VALLEY'i muhakkak yazardım, belki ilk ayağı da kapatırdım ama son ayağa 10-11 at getiremeden AĞDAŞLI 'yı yazmazdım.





Ankara ve İzmir programlarında görüşmek üzere..