Berkay Kurt - Kişisel Web Sitesi

ZORLU PROGRAM - 16 EKİM İSTANBUL

İstanbul programına çalışırken çok keyif aldım ve heyecanlandım da ancak bir türlü içime sinen bir banko bulamadım.
Banko bulamadığım gibi bazı ayaklarda altı yedi at geçemezsem yatacağım hissi oluştu.
Fakat bir şekilde daraltmak zorundaydım ve saatler süren kurgu çalışmam sonunda ortaya şöyle bir şey çıktı:

Birinci ayakta; bu mesafenin vazgeçilmez isimlerinden BERKALP geçen sene yine bu mesafede, sıkleti 51'ken çok güzel bir yarış kazanmıştı.
Müthiş ciğerli olan safkanın en belirgin özelliği ise harika dinçlik yarışları yapması..
Sentetikte kazandıktan sonra alakası olmadığı bir yarışta start alan ve pek tabii ki ölçü olmayan bu safkan bugün sevdiği sentetik pistte, kantarmasını sevdiği pilotuyla yarışacak.
Hafif tereddütlü çıkıyor ama S.Boyraz yarışı kafasında çoktan koşmuş ve tanıdığı UMUTLU'yu ÇELİKMAN'dan başka takip edecek bir at olmadığını biliyordur..
Bu yüzden BERKALP ile hemen sokulup bariyerde 3.4.lükteki yeri almaya, düzlükte de tüm sözü atına bırakacaktır.
Favorim..
ÖZEKAN böyle gruplarda genelde güzel son veriyor ama Özcan'ın altında heba ediliyor haberleri yok.
Son derece kısa bir sprinte sahip olan bu safkan belki Özcan'la bunu normalde olduğundan biraz daha uzun sürdürüyor ama istisnasız her yarışında erken yürüyor.
Öndekileri kaçırmayayım diy bu narin ata erken girişirseniz 2.3.olmaktan öteye de gidemezsiniz.
Bu yarış da rolanti geçecek ve eminim ki yine erken başlayacak ama bugün ilk kez işe yarayabilir.
AFACAN genellikle kazanamayan, 2.3.olan bir safkan..Bugünkü tek avantajı bomboş kilo ve Hışman olması.
Fakat daha önce de benzer şartlarda yarış yakalamış, 59,5 kilolu TUĞBEY'e çaresiz kalmıştı.
Her şeye rağmen Hışman böyle yarışları sever, INVINCIBLE BABY'nin sıklet avantajını çok iyi kullanmıştı, AFACAN'ı da sonlara kadar saklayıp son 300'de sınırları zorlayacaktır.
Diğer şans vereceğim iki at ise koşuyu ön grupta götürecek UMUTLU ve ÇELİKMAN'dır..
Eğer temkinli olurlarsa son vermekte güçlük çeken bu atların yanında sprint yememe ihtimalleri var.

BÜTÜNAY ve AKKULA'yı da yazmak istedim ama elemek zorundaydım..

İkinci ayakta; 11 numaralı TAKİEFE öyle gücünü çok beğendiğim bir isim falan değil.
Ancak sentetikte kazandıktan sonra çimde gücünün yettiği ölçüde iki yarış koştu ve adaptesi, yer tutması, ele tabi olması, sprinte doğru zamanda kalkması hoşuma gitti.
Sınırları zorlayacak potansiyelde bir at mı? Hayır kesinlikle değil ama böyle yarışlarda sadece iyi yer tutmayla bile kazanabiliyorsunuz. Kulvar ve jokeyden yola çıkıp kazanmış olduğu pisti de hesaba kattığımda net favori oluyor..
SARRAFŞAH'ın de sevdiğim, öne çıkan bir özelliği yok ancak bu şartlarda bu safkanın da çok şanslı olduğuna inanıyorum.
Son yarışında aprantisi gereksiz yere öndeki tempoya sokmuş ve buna rağmen safkan olması gerekenden daha geç kesmişti.
Bugün 1200 ve daha çok sevdiği sentetikte, tek yapması gereken SİNSİÇAKAL'ı önüne alıp 2.3.lüğe yerleşmek ve son metrelere kadar teşviksiz gelmek..
3 numaralı KİMSE GEÇMEZ inanılmaz renk değişimiyle kafaları kurcalayan bir at!
İlk yarışında adapte sıkıntısı çekip dışarılara gitmesine rağmen finalde bariyerden attığı sprintle beni büyülemişti.
Muhtemelen şorşin çıkarmış ve bir müddet geri alınmış.. Hışman üstesinden gelir diye düşünüyorum, hazırlıkları fena değil.
1 numaralı BELALI TUMBUL ise galop yapmıyor ama biliyorsunuz psikopat bir Kaizbert tayı..
Sentetiğe aşina ve yarış da ölüm temposunda geçmeyecek.. SİNSİÇAKAL'ı, SARRAFŞAH ile birlikte takibe alıp düzlükte inatçılığını konuşturmasını bekliyorum.
Son olarak da SÜLÜNBİKE diyorum.. Ağır çimde katıldığı ve en dışarıdan başlayıp da 3 boy geç çıktığı yarışını kesinlikle ölçü almadığım bu safkan, orta sıralarda yer tutabilirse düzlükte söz sahibi olanların başını çekecektir.

10,7,5,4,2 mecburen elemek zorunda kaldığım isimlerdir..

Üçüncü ayakta; üç at arasından birini seçmeyi çok istedim çünkü doğru teki bulduğum, ilk iki ayağı da beş atla kayıpsız geçtiğim an altılıyı net olarak yakalayacağımı düşündüm.
Fakat hangi birine yönelsem içime sinmedi ve finalde bu üç atı ayırmamaya karar verdim.
STALLION FALCON'u tek yazamam çünkü kazanması için tempoyu belirleyip onu da mümkün olduğunca düşük tutması gereken bir atın start problemi olmasını sevmiyorum.. 4-5 boy kaldı, üstüne bir de DOMBRA sert başladı ve STALLION'u temposunun üzerine çıkardı diyelim, al başına belayı..
HOSLİ ve FARİLYALI düzlükte affetmezlerdi bu senaryoda..
FARİLYALI tek yazdım diyelim, en kötü 3 boyu garanti, hatta yarışa başlamama ihtimali bile var. Geçen sene bu dönemde, 2400 çimde olağanüstü 2.liğinden yola çıkarak risk alayım dedim ama dengesiz bir at, güvenilmez.
HOSLİ atılabilecek en mantıklı isimdi ancak o da geldi 8 yaşına, son yarışında STALLION ve BLAZE erken başlamasına rağmen Karataş bile sprinte kaldıramadı bu safkanı.. Tamam Demirbaş ciğerini biliyor ama eskisi gibi ivmelenemediği ortada..
Dolayısıyla bu üç atı ayırmamak en mantıklısı..

Dördüncü ayakta; banko önermeye karar verdiğim isim 1 numaralı KIZIL TÜY oldu..
Tamam yaklaşık 4 aylık bir arası var ancak yaklaşık 1 aya yakın bir süredir idmanda ve gayet de sağlıklı gözüküyor safkan..
Bundan da ziyade sentetiğe çıkıyor ve önde temposunu olumsuz anlamda etkileyecek hiçbir rakibi yok.
Startla beraber dışarıdan hafif yüklenecek ve tempoyu belirleyen isim olacaktır.
SEMERKAND ve ŞPİLDAT 2.3.lükte yer tutacaklarken, hemen arkalarında 4.lükte ise JACK SPARROW olacaktır.
Daha önce SPARROW ile 3 defa koşup bunların ikisinde rakibini yanına sokmayan KIZIL TÜY için bugün için tek beklentimiz etkili bir dinçlikle sonlarda şişmemesi olacak..
Bunun da rolanti tempo ve önde boş kalacak olması sayesinde üstesinden geleceğini düşünüyor ve bu safkanı sizlere günün bankosu olarak öneriyorum..

Beşinci ayakta; beğendiğim tek bir at bile olmadı açıkçası..
Yarışın ağır favorisi UĞURHAN'ı izledim, hiç beğenmedim.. Rakiplerinden beğendiğim bir isim yok evet ama UĞURHAN boşlukta sprint atıp çaresizce 2.olmuş bir at.. Üstelik de bunu 1200'de başarabilmiş.
Bugün 1500'de işlerin bir hayli kızışmasını bekliyorum.
Sıralamam şablonumdadır..

Son ayakta ise; beş atla çok temiz bir yarış izleyeceğimizi düşünüyor, başka at yazmamanızı özellikle ısrar ediyorum..
Bu beş attan ilk şans verdiğim isim CAPE TOWN'dur..
Bursa'da takibime aldığım bu isim üçtür ağır kilolarda start alıyor ve çok sağlıklı aksiyonlarına rağmen bir şekilde yetiştiremiyor. Bugün sevdiği pistte, bomboş kiloyla start alacak ama rolanti tempo ve kendisi kadar şanslı rakiplerinden dolayı güvenemedim, ilk sıradan önermekle yetiniyorum.
İkinci şans verdiğim safkan ise ÇALIŞKANHAN..
Startı fırlayarak alsa bugün tek yazmayı bile düşünebilirdik çünkü kendisini 2.likte takip edecek at bile bulunmuyor, bomboş kalacak safkan..
Fakat dediğim gibi bazen biraz ağır alıyor ve deparlanmakta güçlük çekince mecburen 2.3.lükte gitmek zorunda kalıyor.
Bugün liderliği almak isteyecek tek bir at bile yok, o yüzden ne yapıp edip iyi çıkmalı ve tempoyu efor sarfetmeden belirlemelidir.. Bunu yaparsa düzlükte yakalanması çok zor olur..
6 numaralı LADY LUXOR ise yarış hayatına harika başlangıç yapıp uzun bir ara vermiş ve koca yaz sezonunu sorunlarından ötürü boş geçirmişti.
Eylül sonlarında tecrübesiz bir aprantiyle tek bir yarış gören kısrak bence sorunlarından tamamen arındırılmış vaziyette ve gayet sağlıklı..
Mertcan'la bugün olağanüstü koşacağından eminim..
DERİN DİYAR'ın tam mesafesi 1600 ve kendisini sprinte kaldıracak isimlerin en başında kuşkusuz Karataş vardır..
Ben kendisini daha sert gruplarda, 50 kg ile katılacağı yarışlarda kollamayı daha çok isterim ama bugünkü şansı da gözardı edilemez.
Son olarak da LONGSTAR diyorum.. 1200'de % 50 agf ile katıldığı yarışta 5.olduktan sonra herkesin vazgeçtiği ancak hemen bir sonraki yarışında ciddi sürpriz yaparak hayatının ilk 1.liğini alan bu safkanın en beğendiğim yarışı ise son yarışı oldu..
Hafif kilolu SILK ROAD ve DOĞA KANUNU'na saldırdı.. Bu saldırdığı iki at da sonraki yarışlarını kazandılar..
LONGSTAR daha iyi olduğu 1600'de çok ama çok şanslı..