DUYURULAR

YILIN SON GÜNÜ - 31 ARALIK Kategori adları

YILIN SON GÜNÜ - 31 ARALIK



Öncelikle tüm üyelerimizin yeni yılını kutluyor, sağlıklı ve bol kazançlı yeni bir yıl temenni ediyorum.
Ülke olarak pek iyi bir yıl geçirmesek de en azından bundan sonra huzurlu yıllar geçirmemizi diliyorum.
www.berkaykurt.com.tr ailesi olarak da 2017'yi şanslı, bol altılılı ve kazançlı geçirmeyi umut ediyoruz..
Bildiğiniz gibi tjk bu sene ilk kez yarışseverlere çok yüksek bir tevzii miktarı dağıtacak.. İkramiyenin önceden belli olması ve 6 milyon gibi bir rakam olması altılıdan anlayan anlamayan herkesi heyecanlandırdı.
Hayatında hiç at yarışı oynamamış yakın dostlarım hatta ailem bile 3-4 gün öncesinden Cumartesi'ye iyi çalışmam için beni motive ettiler :)
Beklenti haliyle yüksek olunca, baskı, stres falan da had safhada oluyor..
Öncelikle şunu söyleyeyim; 10 seneden beri yorumculuk yapıyorum ama hayatımın hiçbir yarış haftasında bu kadar zorlanmamıştım.
Pazartesi'den beri çalıştığım her ayağa 8-9 at çıkarıyorum ve üstelik çok da iyi çalıştığımın farkındayım.. Yeni siteye geçiş, sizler gibi benim de alışık olmadığım bir sistem ve tahminlerden yararlanmak için atılan yüzlerce mail ve mesajın stresinden midir yoksa programların zorluğundan mıdır bilinmez gözümün önündekini görememeye başladım bu hafta..
WHO IS THAT CHICK ve MATALON arasında giderken, BEYREK- BURAKŞAH grubu bölerler diye analiz etmişken, ilk ayakta üçüncü at BÜYÜK KRAL'ı son anda elemişken gibip kapalı kutu BERBATOV'u tek yazmam şanssızlıkla ya da yeteri kadar çalışmamakla alakalı şeyler değil.. Yüksek ikramiye veren altılılara yaklaşabilecek kadar iyi analizler yapmışken 3 'te falan kalmanın sebebini henüz çözmüş değilim.
Cumartesi İstanbul için beklentiler büyük olunca, Cuma gün boyu kafamı boşaltıp çok diri bir vaziyette programın karşısına oturdum ve sonuç yine aynıydı.
Her ayakta yatma korkusu, her ayakta eşit şansa sahip dengesiz atlar ve her ayağın 7-8-9 at çıkması..
Olacak gibi değildi ve yaklaşık 4 saat süren ilk çalışmamdan sonra bir 4 saatimi daha ayırarak programa tekrar çalıştım.. Hayatımda bir programa iki kez aynı sürelerle çalışmışlığım yoktur.
Üstelik özel bir gün olmasıyla alakası falan yok, tamamen benim bakış açımı geçen haftaki ve önceki haline getirmekti amaç :)
İkinci çalışmamdan sonra her şey biraz daha kolaylaştı ve sonunda sizlere aşağıdaki analizleri ve kurguyu çıkardım.












VICTORY RIVER: Hayatının ilk ve tek sentetik yarışında bugünkü rakiplerinden VICTORY SUN ve VEFAKAR'ı geride bırakan safkan çok enteresan bir performans sergiledi.
Benim gözlemime göre asla çok güçlü bir sprinter değil ama kesinlikle kısa sprinte sahip narin bir at da değil, tam ortası..
Açıkçası ilk çalıştığımda buradaki safkanların birbirlerini her zaman geçebileceklerini ve riske girilmeyeceğini düşündüm.
Daha sonra sesli bir şekilde düşünmeye başladım ve atlara baya baya hitap ederek onlarla konuşmaya başladım :) O konuşmaya buyrun sizi de dahil edeyim.

FANASTIC LERO; sen muhtemelen yarış göreceksin ve eğer kimse ısrar etmezse kafayı alacaksın.. Hazır durumda olsaydın çok şanslı olabilirdin ama sen bir iki yarış bekle..
VICTORY SUN; son yarışında seni tek yazmama rağmen büyük hayal kırıklığı yaşattın. Yol bulamaman falan hikaye, gücün olsaydı çok daha öncesinde ivme kazanabilirdin. Kazanma karakteri çok zayıf bir atsın sen.
BEHRAMKALE; tamam kalitesin falan ama bi koşuyor sonra hemen ara veriyorsun.. Üstelik sentetik performansın da hiç iç açıcı değil.
HIDDEN JEWELS; sen baya baya psikopat bir atsın ama bu grupta starttan 8-10 boy geç çıkıp, böyle bir biniciyle kazanama bi zahmet.
MEMEDİM; son iki yarışında da gördük ki senin resmen çözülemeyen bi sıkıntın var ve o devam ediyor.
GECE RÜZGARI; eski sprintini atmanı çok bekledik ama atamıyorsun.. Üstelik tıpkı BEHRAMKALE gibi sentetiğin baya bi eksik. Yine de senden biraz da Hışman'dan korkuyorum.
HERRING; 3 yaşlılara yaşça büyük rakipler yanında her zaman sempatim vardır ve şans veririm ama son yarış görüntünle burada hiçbir işin olmamalı..
VEFAKAR; iki yarış öncesine kadar sakat olduğun konusunda kesin kanaatim vardı ama son yarış Baydan hiçbir yerde seni itleyememesine rağmen güzel bir 4.lük elde ettin.. Akın bir şeyler katarsa diye en çekindiğim atsın..

Gördüğünüz gibi buradaki atlar konusunda görüşlerim böyle.. Ara veren atlar, eski durumunda olmayan atlar, sorunu olan atlar, gücü yetmeyecek atlar varken VICTORY RIVER beni baya bi kendine çekmeye başladı.
Safkanın yarışını izliyorum, beni hiçbir yerde etkilemediğini söylemeliyim.. Özcan tertemiz bir sürüş yapıyor ve bu muhteşem sürüşe rağmen safkan hakim olduğu grup karşısında sonlarda boşluyor ve ara kapattırıyor.
Halbuki öylesine süper sürülmüş bir atın her geçen metre farkı açıp geridekileri boşluk 2.liğine bırakması gerekir. Ancak bunu yapamıyor VICTORY RIVER.. Belki zorlanmıyor ama güle oynaya da kazanmıyor.
Üzerine katar mı bir fikrim yok ama yarış içerisinde çok kolay giden ve idaresi çok kolay olan kalite safkan, sabırlı bir sürüşle bence mesafeyi kısaltır ve bir kez daha sonuca gider..

Bu safkanı tek yazmasam biraz ilk ayakta yatınca gelmesi muhtemel tepkilerden çekinmemden, biraz da son yarışını kazanmasına rağmen beni fazla etkileyememesinden dolayı olurdu.
Neden tek tuttuğumu ise açıklamaya çalıştım, yarışta bu safkandan başka kazanabilecek bir safkan göremiyorum.
Dolayısıyla sırf tepkilerden dolayı da kendimle çelişmek doğru olmaz.
VICTORY RIVER BANKOMDUR..













İkinci ayakta; bir ara gözü karartıp sizlere çok cazip bir safkanı banko önermeye karar vermiştim ve bu safkanın ismi de 5 numaralı
YUNUS GİBİ'ydi..
Yarış hayatının ilk beş startında totosu 1-2-2-1-4 olan bir safkandan bahsediyoruz..
Evet daha ziyade boş ve az atlı koşularda yarıştı ama kısa sprinte sahip olsa da kaliteli bir attı ve umut vaat ediyordu..
Asla bir şampiyon olamayacağı ise çime çıktığı ilk yarışında belli oldu.
G.Kocakaya idaresinde BECOCAN, ALPTUĞHAN ve PARPALİ gibi atların hemen arkasında 4.lük elde eden safkanın bir sonraki yarışı ise G1 ÇANAKKALE ZAFERİ koşusu oldu.
O yarışta haliyle beklentileri veremese de ben son metrelerdeki genel sağlık görüntüsünü çok beğendim.
Sezonu o yarışla birlikte kapatan safkan sanırım sorun gösterdi ve yaz sezonunu kapadı.
Aylar sonra geri döndüğünde ise benzer bir grupta yarış gören safkan, starttan kötü çıksa da gelip kafayı aldı ve nefes açmış oldu.
Bugün mesafe 1200-1400 olsaydı gerçekten tek yazmayı düşünebilirdim ama çok narin bir yapıya sahip olduğu için 1500'ün uzun gelebileceğini düşünüyorum.
Öte yandan grupta YUNUS GİBİ'nin kalitesinde bir isim olmadığını ve idareli bir sürüşle mesafeyi kısaltması halinde çok çok iyi koşacağından da eminim..
M.Baydan yazdığımı bir şekilde okursa BABAESKİ ve ALİNAZİK'in temposuna göre konum belirlemesini, onlar ısrar etmezse kafayı almasını eğer ısrar ederlerse de bariyerde 2.3.4.lükte gitmesini tavsiye ediyorum.
Teşvik isteyen bir at olmadığı için güçsüz kollara bu yarış için ihtiyaç yok.. İhtiyaç olan tek şey gerekli nefes kapasitesinin ilgililerince sağlanmış olması ve yarış içinde de mümkün olduğunca sabırlı bir sürüş ve kısa sprint..
YUNUS GİBİ'ye DİKKAT..

Son yarışını ezici bir üstünlükle kazanan
BENYOĞUM, önde boş kalma ihtimali olan BABAESKİ, ara vermiş olsa da potansiyelli isim YEŞİL YOL ve son yarışında biraz erken yürüdüğü için 5.kalan ALİNAZİK sırasıyla şans verdiğim isimlerdir.
GÜNÇALDI ve KESKİNNAZ dışarıda kalan atlar..













Üçüncü ayakta; öyle zorlandım ki ne siz sorun ne de ben anlatayım..
Şu yarışa bakar mısınız, kazanma özürlü at mı ararsın, formu geriye giden mi ararsın, formda ama güven vermeyen at mı ararsın hepsi var oğlu var..
FETHİYE'nin hem kilosu çok ağır hem de sentetikle işi yok. Dolayısıyla yarışta da yok.
İLKSEN tuta tuta en geride giden, 150 metre kısacık sprinte sahip olan kazanma özürlü bir at.. A.Çelik hakkını vererek binecektir ama gruba hakim olamaz, olsa da kendine geçilecek at bulur.
BUHARALI daima iyi koşup kazanamayan, kendine geçilecek bir at bulanlardan.. Yazsan bir dert yazmasan bir dert..

MAVİŞ HANIM tamam çok formda ve biz de iki kere kendsini tek yazdık ama öyle sık ve saçma yarışlarda koştu ki iki yarıştır safkanı olduğu yerde sayar vaziyette görüyorum. Elbette yarışın en şanslı isimlerindendir ama bu kadar sık koşan bir ata ben tek olarak asla güvenmem.
NURLUTAÇ senede bir yarış kazanan sonrasında piyasada gözükmeyen atlardan.. Son 200'e kadar daima yarışın içinde olur ama genellikle sonunu getiremeyerek yakın ara 3.4.5.6. kalır.. Ekürisi GÜNYÜZÜ'ne benzetiyorum bu atı.. İkisi de senede bir olmadık yarışta kazanırlar ve bende asla olmazlar.. NURLUTAÇ bence o hakkını kullandı.

ŞANSKÜPÜ Bektaş gibi dilinden en iyi anlayan binici ve 50 kg'ı bulmuşken kötü koşma ihtimali yoktur normalde ama ikidir 1.lik mücadelesine dahil bile olamıyor.. 
RABAT GÜZELİ tutarak yazdığım sayılı atlardan..
FERACEHAN kazanma özürlüsü olsa da bugünkü şartlarda tıpkı RABAT gibi tutarak yazacağım iki üç attan biri.
SOYUGÜZEL müthiş totosuna rağmen çok geri planda kalmış.. Zayıf ve güçsüz bir at olarak görülüyor ve çok da haksız sayılmazlar.. Ancak NURLUTAÇ falan ısrar etmezse SOYUGÜZEL yine boş kalacağından bitirmesi sürpriz saylmamalı.
ŞELALE ise maiden dışında 1.liği bulunmayan, çok zor kazanan ama kötü de koşmayan bir safkan.. Bugün hazır herkes kazanma özürlüyken bu fırsatı değerlendirebilir.

Gördüğünüz gibi neredeyse hepsi hakkında olumsuz düşüncelerim var ancak sonuçta içlerinden bir tanesi kazanacak..
Bunların hepsini yazmak isterdim ama ne yazık ki şablon fiyatı gereği elemek zorunda olduğum isimler var.. Sırasıyla şablonumdadır.













Dördüncü ayakta; 4 numarlaı
KASMANBEY ve 1 numaralı İLGİLGE kalite olarak rakiplerine oranla ön plana çıkan iki isim..
KASMANBEY henüz hazır olmadan birlikte koştuklarında İLGİLGE 2.olurken KASMAN 6.olmuştu.
Daha sonra karşı karşıya gelmediler ve bugün çok sevdikleri mesafede bir kez daha karşı karşıyalar..
Her ikisi de karakter olarak güven vermeyen isimler ve dolayısıyla CANDOSTUM ile HABİLDEN'i yazmak isterdim ancak mantık sınırlarını pek zorlamayalım.
KATHMANDU startta 4-5 boy kalmaya başlamışken Özcan'dan yine liderlik hamlesi bekliyorum.
Olur da CANDOSTUM veya HABİLDEN'den birisi alırsa da 3.lükte konumlanacak ve tıpkı son yarışında olduğu gibi düzlükte vites arttıracak.
Öndeki iki rakibinden kolayca kurtulur mu blemem ama bu safkana saldırabilecek tek safkan İLGİLGE olarak gözüküyor.
Mücadeleyi sevmeyen ik atın mücadelesinde gününde olan ve / veya daha iyi sürülen kazanacaktır.











Beşinci ayak; tıpkı üçüncü ayak gibi inanılmaz derecede zorlandığım bir koşu oldu.
Dilerseniz hepsine tek tek sallama geleneğimizi sürdürelim :)


AKSOYAK; çok narin bir kısa sprinter, grup uygun ama tıpkı üçüncü ayaktaki İLKSEN gibi kilo kaldırabilecek bir at değil.
DİLŞEKER; üzerinde Karataş olmasa 3.at bile zor çıkardı diye düşünüyorum.. Evet son yarışını güzel kazandı ama emeklemeye başlamış bir MAVİŞ HANIM'ı geçti hepsi bu..
TURANHAN; gruptan üstün diye çalışmadan tek veririm diye dşündüğüm attı ancak son birkaç yarışını tekrak tekrar izleyince sağlığının hiç de iyi olmadığını görüyorum.
MUSON RÜZGARI; kötü yarışlarına devam ediyor ve sırf Özcan biniyor diye kendisine şans verilecek. Olduğu yerde sayma ihtimali yüksek.
BAKIRCIBEY; dünyanın en kısa sprinte sahip atlarından biri.. O da senede bir kazanıyor ve genelde bende olmuyor.. Bugün F.Yüksek ve 50 kg olduğu için bu berbat grupta kendisine kılıç çekemedim.
KOÇALİ; dengesiz atlardan biri olmasına rağmen bugün bu şartlarda en şanslı at olduğunu düşünüyorum.. Hem formsuz rakipleri var hem de 51 kg ve gruptan üstün.
ZAL; eğer DELİ ÜNVEREN'le birbirlerini bozmazlarsa güçlü ve inatçı safkandan bomba gelebilir.
DELİ ÜNVEREN; ise ZAL'ın aksine güçlü ve inatçı değil ama çok kolay arttırıyor.. Tek sorunu sonlarda durmasıydı ama Hışman ekstra bir şeyler katabilir.

Gördüğünüz gibi burası da böyle.. Kimi çıkarsak o gelir.














KUBANGO: İşte VICTORY RIVER ile arasında kaldığım at..
Kendisinin gücüne hayranım ve bence dilinden anlayan bir jokeyle yarıştığında inanılmaz işler başarabilecek potansiyele sahip..
Şartlı yarışlar bir nebze ama KV yarışlar biraz ağır geliyor kendisine.. Handikap yarışlar ve özellikle 16'lar en başarılı olduğu yarış tipleri..
Hele hele mesafe 2000 ve üzeriyse hem safkanın hem de benim değmeyin keyfimize :)
Gücüne , mücadele özelliğine ve nefes yani ciğer yapısına bayıldığımı tekrardan belirteyim.
600 ile 200 arası olduğu yerde sayıyormuş gibi görüntü verir ama 200'den sonra hala önlerdeyse ve sermayesi varsa yarışa tekrar başlar ve başka bir at istediği kadar etkili bir sprint atsın ona haddini bildirir..
Kocakaya ile kazandıktan sonra Kv yarışta boy gösteren ve orada haliyle etkili olmayan safkan Hışman ile 50 kg katılabileceği bir yarış bulunca onu da affetmedi.
Bence Hışman kendsine çok kötü bindi çünkü bu atla son metrelere kadar tutarak gelinmez, gücü önceden aldırılır, nefesi açılır..
Nitekim Hışman, bu hataya bir kez daha düştü ve safkan sonraki sentetik pist yarışında daha iyi yerlerde bitirecekken 5.olabildi.
Son yarışı ise inanılmaz aleyhine mesafede, 1500 metredeydi.. A.Çelik de biraz geç başlayınca son 200'de toparlanan safkan kendisine sprint yapabilecek kulvarı bulabilseydi 1.liği zorlayacaktı..
Aralarda kalmasına rağmen oradan çıkıp gelen safkan benim gözümde 2.oldu çünkü fotoya gerileyerek değil, geriden gelerek diri vaziyette giriyor. 2.olduğunu ben değil, bir sonraki aksiyon ilan ediyor aslında..
KUBANGO için korktuğum tek şey şu; gücünü çok ama çok geç alıyor..
600 ile 200 arası düzlükte herkesle aynı hızda bir KUBANGO izleyceğiz.. Hatta ekstra koşacak atların hızlarını yakalamakta zorlanabilir bile o derece..
Ama olur da sprintine erken başlar ve gücünü biraz daha önce alabilirse bu grupta bu safkanın gücünde hiçbir rakibi yoktur.
YİĞİTER, CRAZY ISLAND ve birkaç ön grupta gitmek isteyecek atların hemen arkasında 5.6.lıkta konumlanmasını beklediğim safkan bence son 200'de gitti denilen yarışı çevirecek ve hanesine yazdıracaktır..


BLACK WSAP, YİĞİTER, CRAZY ISLAND ve PAIX sırasıyla rakipleridir..












ALTILI ŞABLONUM:

1.AYAK: 9
2.AYAK: 5,1,2,3,9
3.AYAK: 8,9,7,4,6,10
4.AYAK: 4,,1
5.AYAK: 6,7,8,2,3,4,5,1
6.AYAK: 9,,6,12,2,5



NOT: En çekindiğim ayak üçüncü ayaktır..

Yorumlar

Yorum Yap

Yorum yapabilmek için önce giriş yapmanız gerekmektedir.